"Er Borisov!" - "Ben!" - "Söyle nasıl oldu bu iş" -
"Son gücümle dayanıyordum:
Oluk oluk yağmur vardı, sonra yoruldum, sonra da karanlık çöktü...
Ama ben onu uyardım.
İlk sorduğumda "gelen kim?" alay etmeye başladı,
Havaya ateş ettim, bağırdı "aptallık etme!"
Birazcık duraksadım, tartışmaya girmeden,
Cigaramı ağzımdan attım, tüfeği dayayıp tetiğe bastım", -
"Bırak şimdi bunları, er, doğruyu söyle, senin için daha hayırlı!
Onu bir kilometreden2 tanırdın..."-
"Sis vardı!...Tanıyamazdım, karanlık, hava bulutlu...
Biri yürüyordu, bağırdım karanlığa...
İlk sorduğumda "gelen kim?" alay etmeye başladı,
Ateş ettim havaya, bağırdı "aptallık etme!"
Birazcık duraksadım, tartışmaya girmeden,
Cigaramı ağzımdan attım, tüfeği dayayıp tetiğe bastım"
"Er Borisov. - müfettiş yeniden sıkıştırmaya başladı, -
Mahkemeye çıkacaksınız!" -
"Nöbet yerimdeydim, yağmur vardı, sis vardı, bulutluydu, -
Yeniden inatla tekrarladım. -
İlk sorduğumda "gelen kim? "alay etmeye başladı,
Ateş ettim havaya, bağırdı "aptallık etme!"
Birazcık duraksadım, tartışmaya girmeden,
Cigaramı ağzımdan attım, tüfeği dayayıp tetiğe bastım" -
...Bir yıl önce - Gururum kırılmıştı, unutamam hiç,-
Atışmıştık madende biraz...
Aslında konuşamadık bile:
Şu basınçlı matkap yüzünden.
Ruhumun çığlığı - "Bırak o kızı!" o ise işin alayında
Vurdum, bağırdı "Bırak, aptallık etme!"
Birazcık duraksadım - kırgındım, öfkeliydim, -
Cigaramı ağzımdan attım, fırlattım bıçağı ve çıktım.
Benim şansım, o hayatta kaldı!..
Ben mi, ben görevimi yaptım.
Her şey doğruydu, yağmur vardı, sis, yukarıda bulutlar dolaşıyordu...
Kurallar ne diyorsa ona göre ateş ettim!
İlk sorduğumda "gelen kim?" alay etmeye başladı,
Havaya sıktım, bağırdı: "aptallık etme!"
Birazcık duraksadım, tartışmaya girmeden,
Cigaramı ağzımdan attım, tüfeği dayayıp tetiğe bastım.
|