Paylaşamadık seni, muhabbetimizi gösteremedik,
Ama sevmiştik - artık mazide kaldı.
Senin o aydınlık yüzünü ruhumda taşıyorum, Valya!
Lyoşa ise, göğsüne kazıdı resmini.
Seninle istasyonda vedalaştığımız o gün,
Söz vermiştim ölene dek unutmayacağıma.
Dedim: - Valya’yı ömrüm oldukça unutmayacağım.
- Ben zaten unutmam, - dedi Lyoşa.
Karar ver şimdi, kimin için yük oldu,
Kimin için daha zor, bulmaya çalış!
Ondaki resmin dışarıdan kazındı;
Bendeki ise içeriden kazınmakta.
Ölesiye bunaldığım o anlarda,
Kelimelerim seni üzmesin ama,
Rica ederdim Lyoşa’ya gömleğini açsın diye,
Seyrederdim, seyrederdim seni, saatlerce...
Ama geçenlerde, bir dostum, iyi bir arkadaş,
O benim tasamın sanatla üstesinden geldi.
Lyoşa’nın göğsünden resmini kopyaladı,
Ve seni göğsüme elleriyle işledi!
Bilirim, arkadaşları karalamak hoş değil,
Ama sen bana daha yakınsın, o kişiden.
Benim, yani senin dövmen,
Çok daha iyi oldu onunkinden!
|