İster trenle git, ister arabayla Ya da bir yudum şarap alıp, çık dolaşmaya Şu anki araç kalabalığında Bu hayatta yolun sonuna ulaşmak zor İşte bir kaza size: Zamoskvoreçye’de Üç kişi birini gömmeye gidiyormuş Hepsi, ve bir de şoför, yaralanmış Bir tek o tabuttakine bir şey olmamış Kiralanan yaşlı kadınlar yarım ağız salya sümük ağladı Papazın yardımcısı - o da notaları yüksek perdeden okumadı Göstere göstere ikiyüzlülük ettiler bakırdan tabuta Sadece tabutun içindeki yalan söylemedi Eski şef - ve gizli ajan - Alnına bir buse kondurdu ve iğrenerek tükürdü Herkes de öptü orada, - mütevazi merhum ise Kimseyi öpmedi Birden bir şimşek çaktı - yapacak bir şey yok Doğanın gücüne söz geçiremezsin Herkes koştu levha ve çatı altlarına Bir tek merhum kaçmadı bir yere Yağmur nedir ki ona - bir şey kaybettirmez Yaşayanlar - onun kadar dayanıklı değil Ölüler ise, bir zamanlar yaşayan insanlar Cesur insanlar, bizim dengimiz değiller Ne kadar acele edersen et, önüne geçerler Yapışır yafta, alnına bir işaret gibi Korkman gereken hiç bir şey de yok Meşeden bir tabutun içindeysen eğer Müstakil de makbul, genel de Ölüler ikamet sorunlarıyla ilgilenmez Bravo işte şuna - rahmetliye - Boşuboşuna kimseye meşgale çıkarmıyor Karanlıklar diyarında - bu katı toplumda - Hiçbir tehlike yok, hiç bir telaşe yok Burda ise - Tanrı hepimizin üstünde, Sadece tabuttakine - bir şey yok
       
Kınamaları duyuyorum "O ölüleri övüyor!" Hayır, - Kötü kadere küsüm ben: O hepimizi bir gün bir şekilde ezecek Bir tek tabutun içindekiler hariç.
© Hüseyin Avni Dağlı. Çeviri, 2011