Ne öykü yazabilirim, ne roman,
Ne de köşeye çekilip bilim-kurgu okurum -
Narkomanların koğuşunda yatıyorum,
Kendim gidiyorum iğneye - iyi geliyor - hissediyorum.
Birileri harp yaralarını iyileştirmiş,
Birileri öylesine, - geri cepheyi gözetmiş...
Ah be gençler - gönül gözü engin,
İğnelerden kısa sürede vazgeçin.
Ruhuma bir kuşku düştü,
Kafamı sorularla deliyorlar, -
Koğuşta kalıyorum, yanımda - hapçılar,
Koklayıcılar ve iğne yapanlar.
Birisi iğneyle ruhunu delmiş,
Birisi birden yalnız kalıvermiş...
Hey, gençler, bırakın morfini -
Siz de deneyin apomorfini!
Yan tarafta yabancı bir şizofrenik -
Dadısı gizlice kendine aşık.
Diyor: "Eğer para olmazsa -
Geçerim Zimin Damlası’na".
Birisi orada vicdanını iğnelemiş,
Kimisi yüreğine anaşa çekmiş...
Ah be gençler, szin hakkınızda roman yazmalı,
Acı olan o ki - ben roman yazmıyorum.
|